top of page
Sovyetlerin dağılmasından sonra Teleütçenin yazı dili hâline getirilmesi için bazı Teleüt aydınları çeşitli çalışmalar yapmışlar, eserler vermişlerdir. Bazı küçük farklılıklar bulunmakla birlikte Altay yazı dilinin esas alındığı alfabe ile eserler üretilmiştir. Bu eserlerin sayısı 10 civarındandır. Teleütçenin 1922 yılına kadar yazı dili olarak kullanıldığını bilmekteyiz. 1922 yılında Altay-kiji esasına dayalı Altay yazı dilinin şekillenmesi ile birlikte Teleütçe uzun yıllar yazı dili olma özelliğini kaybetmiştir. Yeniden canlandırılmaya çalışılan yazı dili beraberinde bir takım güçlükler getirmektedir. Bir dilin nasıl yazılacağını belirlemede akademik çalışmaların yetersizliği nedeniyle herhangi bir standartlaşma söz konusu değildir. Kaldı ki aynı durum özerk bir cumhuriyete sahip Altayca için de geçerlidir (Güner Dilek, 2015, s. 41). Günümüzde Altayca da standart bir yazı dili olma özelliğine sahip değildir. Ancak yine de yazı dilinin güney ağızlarına dayandırılması ve sayıca görece çok olmaları gibi nedenlerle Kuzey ağızlarına göre daha çok korunmuştur (Güner Dilek, 2007, s. 713). 1990 sonrası Teleütçe yazılmış kimi çalışmalarla 1922’ye kadar kullanılmış olan alfabelerin karşılaştırılması şu şekildedir:
image.png
Sürtünmeli art damak ʁ (Ғғ) sesi için (Ryumina-Sırkaşeva ve Rumin, 2002, s. 11; Ryumina-Sırkaşeva ve Kuçigaşeva, 1995, s. 5) herhangi bir harf kullanılmamıştır. Bu harf ilk kez Tokmaşev ve Tokmaşev, 2005, s. 7’de kullanılmıştır. Tablo’dan görüleceği üzere günümüzde kullanılan Teleüt alfabesi ile Altay alfabesi arasındaki farklılıklar art damak / q / sesi için / қ / işareti, art damak / ʁ / sesi için / ғ / işaretinin kullanıldığı yönündedir. Bunun yanı sıra art damak / ŋ / sesinin yazı çevrimi farklı işaretlerle gösterilmektedir. Bunların dışında Altay alfabesi ile Teleüt alfabesi arasında farklılık bulunmamaktadır. Son 30 yılda geliştirilmeye çalışılan Teleüt alfabesinde kimi farklılıklar bulunmakla birlikte son dönemlerde bunlar üzerinde temelde birlik sağlanmıştır. Ancak yeterli düzeyde yayın olmayışı nedeniyle yazı dilinin gelişme şartları da mümkün olmamaktadır.
bottom of page