top of page
Aştaganda – aş polgon, t’udaganda – kep polgon.
Türkçesi: “Acıktığında yemek olmuş, yoksulluğunda giysi olmuş.”
Aştaganda aş tatu. Suuzaganda suu tatu.
Türkçesi: “Acıkınca yemek, susayınca su güzeldir.”
Ayıl sayın pazıp t’ürbe. Ayıldaŋ t’iirge pedrenbe.
Türkçesi: “Ev ev dolaşma. Evlerden yemek arama.”
İyt kirze, söök per. Kiji kirze, qursaq per.
Türkçesi: “İt gelse kemik ver. İnsan gelse yemek ver.”
Kiji ajı aş polbos. Kijideŋ t’igeni toq polbos.
Türkçesi: “Yabancının aşından aş olmaz. Başkasından yenilenle doyulmaz.”
Qolıŋmınaŋ pererziŋ, ayaqmınaŋ alarzıŋ.
Türkçesi: “Elinle verirsin, ayakla alırsın.”
Eliktiŋ moyının oq kezer. Erdiŋ moyının t’oq kezer.
Türkçesi: “İnatçı keçinin boynunu ok, er kişinin boynunu yokluk keser.”
Paydıŋ uulı pay polor. Pagırza da er polor.
Türkçesi: “Zenginin oğlu zengin olur. Ağlasa da adam olur.”
T’aman da polzo, poyıŋnıŋ köçöŋ polzın.
Türkçesi: “Kötü de olsa kendi çorban olsun.”
bottom of page